NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
115 - (370) حدثنا
محمد بن
عبدالله بن
نمير. حدثنا
أبي. حدثنا
سفيان عن
الضحاك بن
عثمان، عن
نافع، عن ابن
عمر؛ أن رجلا
مر، ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يبول، فسلم.
فلم يرد عليه.
{115}
Bize Muhammed b.
Abdillah b. Nümeyr rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki):
Bize Süfyan, Dahhak b. Osman'dan, o da Nafi'den, o da İbni Ömer'den naklen
rivayet etti ki;
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) küçük abdest bozarken (yanından) bir zat geçmiş de
kendilerine selam vermiş fakat Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun
selamını almamış.:»
İzah:
Bu hadîsin muhtelif
rivayetleri vardır. Ez cümle Taberanînin «El-Evsat» daki rivayetinde «Adam
yolda görünmez olmak üzere iken Resululllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ellerini duvara vurarak kollarına meshetti sonra o adamın selamını aldı ve :
«Senin selamını almama
bir mani yoktu ama ben abdestsizdim.»
buyurdu. Keza Bezzar'ın
sahih bir senedle tahric ettiği rivayette «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
küçük abdest bozarken yanından bir adam geçti de ona selam verdi, o da selamı
aldı, adam geçip» gittikten sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
arkasından seslendi ve :
«Senin selamını almama
sebep, gider de ben Nebi'ye selam verdim ama selamımı almadı, dersin diye
endişelenmemdir. Bir daha beni bu halele görürsen bana selam verme, çünkü
versen de selamını almam!» buyurdu.» denilmektedir. Bu babda daha başka
rivayetler de vardır. Bu rivayette; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
kendisine abdest alırken verilen selamı almadığı, Abdesti bitirdikten sonra
özür dileyerek Allaha'ın ismini abdestsiz olarak anmak istemediğini bildirdiği
görülmektedir.
Bazıları; bunun
islamiyetin ilk zamanlarına mahsus olduğunu, sonraları abdest alırken verilen
selamı kabul ettiğini söylerler. Tahavî Şerhinde «Selam almamak meselesi abdest
ayeti ile neshedilmiştir. Bazıları Aişe (R.A.)'dan rivayet edilen hadisle nesh
edildiğini söylemişlerdir: Mezkur hadiste Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in her zaman Allah'ı zikrederdiği beyan ediliyor» denilmektedir. Hatta
Abdullah b. Alkame'nin babasından rivayet ettiği bir hadisde: «Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) abdest almak istediği zaman biz kendisiyle konuşmazdık, o da
bizimle konuşmazdı ona selam verirdik, fakat o bize selam vermezdi, bu hal ta
ruhsat ayeti (yani) :
«Ey mü'minler! Namaza
kalkmak istediğiniz vakit yüzünüzü yıkayın.» kavl-i kerimi ininceye kadar böyle
devam etti» denilerek nesh meselesi tasrih edilmiştir. Bazıları
neshe.gitmeyerek hadisi istihbab manasına te'vil etmişlerdir. Onlara göre
abdestsiz selam almak caizse de abdest bittikten sonra selam almak müstahabdır